Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni ekonomi modelini ve kur korumalı TL mevduat uygulamasını değerlendirdi. “Doları düşürdük” sevincini de sert sözlerle eleştiren Başkan Nuri Cengiz, AK Parti hükümeti kontrolünde büyük bir kumpas kurulduğunu ve vurgun yapıldığını öne sürdü.
Vatandaşın cebindeki paranın her geçen gün değersizleştiğini söyleyen Nuri Cengiz, "Adeta destanla kazanılan koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir tke adamın iki dudağı arasında fıkralara konu olacak hale getirildi. AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, son 2 ayda ekranların karşısına çıkıp yaptığı her konuşma Türk lirasına değer kaybettirdi. Dolayısıyla vatandaş, ansızın yiyecek ekmeği bulamaz hale geldi. Gece yarısı kararlarıyla onlarca bürokratın işine son veren Erdoğan, hem kendi isteklerini koşulsuz yerine getirecek hem de ekonomiden anlayan birilerini bulmakta bir hayli zorlandı anlaşılan. Türkiye’de son aylarda saray ve şürekası tarafından sözde bir ekonomi modeli yaratılıp, ekonomi biliminde hiçbir karşılığı olmayan hamlelerle; vatandaşın cebindeki paranın her geçen gün değersizleşmesi sağlandı. Bu ülkede çocuklar, ‘Politika faizi düşecek’ diye muz yiyemez, süt içemez, doğru dürüst beslenemez oldular. Ancak millet gün aşırı zamlanan akaryakıttan 20-30 TL kar edebilmek adına saatlerce akaryakıt istasyonlarında sıra beklerken; “Ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz” diyenler, meğer büyük bir kumpasın hazırlığındalarmış" dedi.
DOLAR DÜŞTÜ ALGISI SAHTE
Yeni açıklanan modelle Türk lirasının dolara güdümlü hale geldiğine dikkat çeken Cengiz, "Merkez Bankası’nın 17 Aralık günü son kez politika faizini arttırma kararı vermesi bir önceki gün yeni Ekonomi Bakanı Nureddin Nebati’nin ‘kardeşi’ tarafından zaten açıklanmıştı. Kararın üzerinden 24 saat geçmeden dolar 16 TL’yi, üç gün geçmeden de 18 TL’yi aştı. Paramızın değeri gün içerisinde bile tarihte hiç olmadığı kadar dalgalı seyreder halde, yerlerde sürünürken; Saraydan ‘Yeni alternatif ekonomi modeli’ diye bir program açıklandı. Dolaylı yoldan faiz artırımı yapılan modelle birlikte resmi ve milli paramız dolara güdümlü hale getirilmiş oldu. Erdoğan’ın açıklamalarıyla birlikte gerileyen dolar kuru sabaha 11 TL’ye kadar düştü. Yandaş medya organları başta olmak üzere AK Partili birçok ağızdan ‘Doları düşürdük, ekonomiyi kurtardık’ çığırtkanlığı yapıldı. Bu keriz mutluluğuna ortak olup sevinç yaşayanlar için tekrar etmekte fayda var; 2021 yılı Ocak ayında 7,36 TL olan dolar, yılın son ayında 19 TL’nin eşiğine kadar gelmiş, şu aralar yılın son günlerde ise 11,50 TL civarında seyretmektedir. Sonradan tüm detayları ile birlikte ‘Alternatif bir model’ olarak açıklanan programda, Merkez Bankası kur korumalı Türk Lirası mevduatları için dolar kurunu 11,45 TL’de, Euro’yu ise 12,98’de sabitledi ve yatırımcının zarar etmesi halinde aradaki farkı kendisinin kapatacağını duyurdu. Ancak dolar kurunun 11,45 TL’nin, Euro’nun ise 12,98 TL’nin altında kalması halinde hesabı bulunan şirketlerin aradaki fark kadar zararına döviz satmış olacağı açıklandı. En genel bakış açısıyla bile durumun yatırımcıya destekten ziyade, Merkez Bankasına rezerv yaratma biçimi olduğunu görmemiz mümkün. Uzun lafın kısası 20 Aralık gecesi kur 18 TL’yi aşmışken 1 milyon dolar bozdurup, ertesi sabah 11 Lira’dan geri alan kim varsa 3-5 saat içerisinde 600 bin dolardan fazla parayı cebine koymuş oldu" diye konuştu.
KİMLER NE KADARA DÖVİZ BOZDURDU?
Halka seçim talep etme çağrısında bulunan Cengiz, şöyle konuştu: “Yolsuzluğun, usulsüzlüğün, kara paranın kol gezdiği; bakanlarla mafyaların çıkarlarının çatıştığı, devletin kasasındaki milyarlarca liranın bir günde adeta eritildiği günümüz AK Parti Türkiye’sinde; o gece kimler, ne kadara döviz bozdurmuşlar; ertesi sabah ne kadarını geri satın almışlardır? Bu soruların cevabını verebilecek şeffaflıkta hiçbir kurum veya bürokrat olmadığı için; tam olarak kimin ne kadar götürdüğü bilinmiyor. Ne yazık ki bir hukuk devleti olamadığımız için böylesi bir araştırma da söz konusu değil. Ancak herkesin tahmin edebildiği ve artık söylemekten geri durmadığı bir gerçek var. O da şu ki; vurgun! Türkiye’de son 1 haftada kelimenin tam anlamıyla AK Parti hükümetinin kontrolünde vurgun yapılmıştır. Bunca zaman kurda yaşanan artışlar, dalgalanmalar, fahiş fiyatlar AK Parti’nin beceriksizliğinden mi yoksa fazlasıyla bilinçli yapılan çıkar hareketlerinden mi bilinmez. Ancak dolardaki gerilemenin, fiyat etiketlerine bir an önce yansımasını talep eden Erdoğan’a çağrımız, bari devlet olarak önce siz önce fiyatları düşürüp önayak olun. Saray ve şürekasının vadesi, meyve sebzeyi tane hesabıyla alabilen vatandaşın sabrıyla birlikte çoktan doldu da taştı. Yolun sonunu çok net gören 20 yıllık AK Parti iktidarının son vurgunu olması dileğiyle; büyük sıkıntılar içerisinde açlık ve yaşam mücadelesi veren halkımıza panik yapmamaları, algıya kapılmamaları ve ısrarla sandığı talep etmeleri çağrısında bulunuyoruz".