Aksu Belediyesi’nin Ocak Ayı Olağan Meclis Toplantısında, İYİ Partili meclis üyeleri belediyedeki darp ve taciz iddialarının görüşülmesi için kapalı oturum talebinde bulunmuş ve bu talebi reddeden Halil Şahin, “Gelin makamda bilgi verelim” demişti. Toplantının ardından bilgi almak üzere Başkan Halil Şahin’in odasına gittiklerini ifade eden İYİ Partili Meclis Üyeleri, kendilerine yumruklu saldırı girişiminde bulunulduğunu belirtmişti. İddialar üzerine açıklama yapan Belediye Başkanı Halil Şahin ise, söylenenlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Yumruk yemek gibi bir beklentileri mi vardı?” şeklinde konuşmuştu. Halil Şahin’in açıklamalarına yanıt veren İYİ Partili Meclis Üyeleri, iddialarının arkasından olduklarını ve yaşananların Başkan Halil Şahin’in üslubundan kaynaklandığını ileri sürdü.
ONLARI SANDIKTA DÖVECEĞİZ
Halil Şahin’in kendisine yakışmayan bir üslupla hareket ettiğini söyleyen İYİ Parti Aksu İlçe Başkanı Recep Bal, “Bu, Halil Şahin’in ilk vukuatı değil. Daha önce de yaşanmışlıklarımız var. Tamamen liyakatsiz, bir belediye başkanına yakışmayacak üslupla sürekli meclis üyelerimi taciz edici ve aşağılayıcı şekilde konuşuyor. Partilerinin de genel merkezden tabana kadar aynı üslupla hareket ettiğini görüyoruz. Biz İYİ Parti olarak hiçbir zaman bir kavganın tarafı olmadık, olmayacağız. Biz adama dayak atarsak, sandıkta atarız. Sandıkta döveceğiz onları. Kokan ayak ise, çorap değiştirmek faydasız. Kokan baş ise, çorapla uğraşmak gereksiz” dedi.
BU HAREKETLER BİZİ YILDIRMAZ
Aksu Belediye Meclisi İYİ Parti Grup Sözcüsü Gökhan Kaplan, Başkan Şahin’in kendilerini özellikle yanlış anladığını söyledi. Kaplan, “Meclisimizde bizim de tasvip etmediğimiz olaylar yaşanıyor. Problemimizin temeli, Belediye Başkanı Halil Şahin’in üslubu. Biz ne dersek diyelim Başkanımız kesinlikle yanlış anlıyor ve her konuda bizim niyetimizi sorguluyor. Bir konuyu meclis gündemine getirdiğimizde, soruyu cevaplamak yerine ‘Makamda konuşalım’ diyor; ama makama gittiğimizde sorumuza kesinlikle cevap vermiyor. Son olayda da biz bir konuyu meclise taşıdık, Başkanımız yine bizi makamına davet etti. Makamına girer girmez hemen üslubu değişti ve küçük düşürücü kelimeler kullanmaya başladı. Biz de bu sözlerin altında kalmadık; sonuçta şahsımızı değil, seçmenlerimizi temsil ediyoruz. Tam bu sırada AK Partili bir meclis üyesi konuyu başka yerlere getirmeye çalıştı. Bizim belediye ile ilgili yaptığımız suç duyurularından bahsetmeye başladı. Bu arada bir elektriklenme oldu, meclis üyelerimize bir saldırı girişimi oldu. Bize, ‘Makama nasıl girilir, makamda nasıl oturulur’ dersi verenlerin kendi makamında neler yaptığını gördük. Bunları vatandaşlarımız da zaten belli aralıklarla yaşıyor, sadece biz yaşamıyoruz. Sürekli bunları dile getiriyoruz; ama gördüğümüz kadarıyla bu olaylar olmaya devam edecek. Bu hareketler bizi ne korkutur ne yıldırır. Biz halkımızın yanında olmaya, milletimizin hakkını savunmaya sonuna kadar devam edeceğiz” diye konuştu.
YAKIŞMAYAN GÖRÜNTÜLER
İYİ Parti Aksu Belediye Meclis Üyesi Nevzat Akcan ise, yakışmayan görüntülerin ortaya çıktığını söyledi. Akcan, “Ben Aksu’nun böyle şeyleri hak etmediğini düşünüyorum. Aksu halkı artık kavga istemiyor. Yakışmayan görüntüler oldu. Hepimizin ayıbıdır. Ben araya girmek istedim, ‘Başkan ne yapıyorsun?’ derken, ben vuracağım kendisine zannetmiş; ama benim karakterimde başkanın makamında o şekilde terbiyesizlik yapmak yok. Ancak insanlar ne yaptıklarını bilmediklerini için kötü bir görüntü ortaya çıktı” şeklinde konuştu.
ÇİRKİN BİR DİL KULLANIYOR
Başkan Şahin’in, sordukların sorulara yanıt vermekten kaçındığını ifade eden İYİ Parti Aksu Belediye Meclis Üyesi Ramazan Özen, “O gün yaşanan olay gerçekten sıkıntı verici bir olay. Seçimde Aksu halkı bize muhalefet görevi verdi. Yani ‘Yapılan hizmetleri denetleyin. Doğrularına destek verin, yanlışlarını da engelleyin’ görevi verdi. Ancak Halil Şahin bunu bir türlü kabul edemiyor. Bizim yapılmayan hizmetleri dile getirmemiz hoşuna gitmiyor ve bu noktada da bir agresifleşme sürecinde. Kullandığı dil, çirkin bir dil. Bu dil aslında insanın gideceğinin işaretidir. O gün, ben tam makama girerken telefonum çaldı ve açmış bulundum. Telefonla konuşarak içeri girdim, bu şık bir olay değil. O sırada direkt bana sataştı, ben de ‘Kusura bakmayın’ diyerek yerime geçtim; ama üzerime gelmeye devam etti. Zaten orada amaç şuydu; soracağımız konu konuşulmasın. Biz inandığımız şeyin her zaman arkasında duran bir grubuz. Bu noktada da inandığımız bir şey vardı; sigortası başka bir şirket tarafından yatırılan, maaşını bir başkasının ödediği şahsın belediyenin içinde çalışıyormuş gibi mesaiye gelip gitmesinin ne anlama geldiğini sormaya gittik. Kendisi de bunu kabul etti; ‘Ben de duydum böyle bir şeyler’ diyerek geçiştirmeye çalıştı. Orada kişisel problemlerini belediye üzerinden görmeye çalışan meclis üyeleri de var. Benimle problemi olan bir meclis üyesi var ve benim akrabam bu. Makam odasında hiçbir şey yokken, ben olayın içinde değilken bana sataşmaya çalıştı. Yine cevap vermedim. Sadece Halil Şahin’e, ‘Bana yanlışlıkla telefonla içeri girdiğim için söylediklerin aklına gelsin, müdahale et. Bize hakaret etmeye, üzerimize gelmeye çalışıyorlar’ dedim. Bunu bile yanlış anlayarak benim üzerime yürümeye çalıştı. Biz söylediklerimizin arkasındayız. Halil Şahin’in odasında kamera yok mu? Muhakkak vardır. Kamera görüntülerini sonuna kadar yayınlasınlar Aksu halkı görsün, kararını versin” dedi.
KENDİLERİNE ÇEKİDÜZEN VERMELİLER
Makama olan saygılarından dolayı sessiz kaldıklarının altını çizen Özen, “Biz Aksu halkının kazanması derdindeyiz. Bir İçişleri Bakanı kendi partisinden bir belediye başkanına soruşturma açtı. Bunun başka örneği yok Antalya’da. Biz uyardık, frenlemeye çalıştık; ama başarılı olamadık. Bu konular mecliste konuşulur. Neden makamda konuşacağız? Aksu halkından neyi saklayacağız? Bunu bir türlü kendisine anlatamıyoruz. Her dediğimizin altında bir şey arıyor ve bunu da bize söylüyor. Böyle diyen birisiyle biz nasıl beraber yol yürüyeceğiz, çalışacağız? Lafa geldiği zaman ‘Biz bir aileyiz’ diyebiliyor. Bir ailede bunlar olur mu? Biz ne zaman bir şeyleri dile getirsek, dile getiren arkadaşımıza baskı başlıyor. Ben grup sözcüsüyken, ‘Herkes Ramazan’ın arkasında düşüyor’ diyordu. Şimdi aynısını Gökhan Kaplan için söylüyor. Biz kendileri gibi mi zannediyorlar? Biz her zaman ortak karar alıyoruz. Geçen gün bir açıklama yapmış, hiçbir şey yokmuş gibi konuşuyor. Nasıl bir kafada, ne yiyor, ne içiyor bilmiyorum. ‘Yumruk yemeyi mi bekliyorlardı?’ diyor. Bizim niye böyle bir niyetimiz olsun? Bir kere bizim makama saygımız var, kendisine saygımız yok şu anda. Biz Aksu halkı seçtiği için saygı duyuyoruz; ama insanlar saygıyı önce görürler, hak etmeyene de artık o saatten sonra saygı gösterilmez. Biz makama saygımızdan, olay büyümesin diye sessiz kaldık; ama bu böyle devam etmeyecek. Kendilerine çekidüzen vermeleri, niyet okumadan vazgeçmeleri lazım artık. Bu durum bizim artık tahammül sınırlarımızı aşıyor” diye konuştu.