Antalya Kent Konseyi Toplum Çalışma Grubu’nun Mart ayı toplantısında, kaygı konulu sunum yapıldı. Kent Konseyi Toplantı Salonu’nda Toplum Çalışma Grubu Başkanı Ayşegül Nas moderatörlüğünde yapılan toplantıya Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt ve çalışma grubu üyeleri katıldı. “Pandemi kahramanı kadınlar ve kaygı yönetimi” başlığı altında yapılan toplantıda, Psikolog Türkan Bayram tarafından “Kaygılarım ve Ben-Psikolojik Sağlamlık” konulu sunum gerçekleştirildi.
KAYGI KOMPLİKE BİR DUYGU
Kaygının komplike bir duygu olduğunu belirten Psikolog Bayram, “Duygularımızı negatif ve pozitif gibi ayırmamamız gerekir. Duygu duygudur. Her bir duygunun hayatımızda bir işlevi var. Kaygılarımızı anlamak çok önemlidir. Bugün hayattaysak o kaygılarımız sayesindedir ve bu kaygılarımıza teşekkür ederek başlayalım. Bizi ayakta tutan bu kaygı duygusudur. Bu duygunun bumerang etkisi de var. Ben bir şeyden kurtulmak istiyorsam o şey beni mutlaka gelip bulacaktır. Bu gerçeği bilmemiz gerekiyor” diye konuştu.
KOPUŞ BU NOKTADA BAŞLIYOR
“Kaygıyı zor durumlarda nasıl yanımıza alırız?” sorusuna da yanıt veren Psikolog Türkan Bayram, kaygı ile karşılaşıldığı zaman sağlıklı sistemin aşamalarını şöyle anlattı: “Kaygıyı hissediyorum, plan yapıyorum, harekete geçiyorum ve rahatlıyorum. Sağlıksız sistemde ise kaygı hissediyoruz, donup kalıyoruz, kaçınıyoruz, kafamızda döndürüyoruz ve en sonunda başka bir şeyler yapıyoruz. Kötü duygulardan, kaygılardan kaçınırken de başka alanlarda mutluluğu arıyoruz. Kendimizi yemeğe veriyoruz, kötü alışkanlıklar ediniyoruz, ekranın karşısına geçip televizyon seyrediyoruz ya da sosyal medyaya girerek bir şeyler arıyoruz. İşte kopuş da bu noktada başlıyor. Sonra da ‘Neden bu yaşta bende unutkanlık başladı, neden Alzheimer artıyor?’ diye sorup duruyoruz.”
KAYGILARIMIZLA ONLARI TANIYARAK BAŞ EDEBİLİRİZ
“Kaygılarımızla ancak onları tanıyarak baş edebiliriz” diyen Psikolog Bayram, şöyle konuştu: “Esnek olmak ve umursamamak bizi bir nebze rahatlatır. Biraz esnek olmakta ve bazı şeyleri umursamamakta yarar var. Hastalıkların neredeyse tamamı psikolojiktir. Çünkü hastalıkların 3’te biri psikolojik, 3’te biri fizyolojik ve psikolojik, kalan 3’te biri de biyolojik ve psikolojik olduğu ortaya konulmuştur. Çok önemli bir sisteme sahibiz: Otonom sinir sistemi. Onun gücüne güveneceğiz ve onun gücünü güçlendireceğiz. Onu ne kadar güçlendirip iyi çalıştırırsak hayatımız o kadar iyi ve sağlıklı olur. Hatta kaygınızı tanıdıkça siz kaçınmaktan kurtulup itici güç olarak arkanıza alabileceksiniz. Günümüzde bu kadar güvensizlik varken biz güvenliğimizi güçlendirecek noktalarımızı desteklemeliyiz. Eskiye göre yalnızlaştık. Bu yüzden terapiye çok gider olduk. Birileri bizi yalnızlaştırıyor. Subliminal mesajlarla, sosyal medya ile yalnızlaştırılıyoruz. Covid 19 pandemisi de bizi yalnızlaştırdı. Biraradalığın verdiği güçle ben varım diyebilmeliyiz. Kendimize yeniden gelebilecek kapasitemiz var.”
UYGULAMALI TEKNİKLER
İnsana ve çevresine zarar veren beklentilere ilişkin de değerlendirmeler yapan Bayram, “Mükemmeliyetçilik o kadar fena bir duygu ki… Mükemmeliyetçilik, çok yüksek ve gerçek dışı bir hedeftir. Kişi kendisine de ailesi ve etrafına da zarar verir. Yaşamdan verim almaktan uzaklaştırır. Bu davranış gibi travmalarımız da var. Hangimizin geçmişinde travma yok ki… Geçmişimizde travma olan bir toplumuz. Kaygılarımızı kontrol altına almak ve rahatlamak için çok sayıda teknik var” dedi. Psikolog Bayram, bazılarını uygulamalı olarak anlattığı bu teknikleri şöyle sıraladı: Nefes, bedeni doğru ve anlamlı hareket ettirme (Vagus siniri), içsel çocuk çalışması, özşefkat çalışması, BDT teknikleri, EMDR teknikleri, imajinasyon teknikleri, aşamalı kas gevşetme, erteleme yöntemi ve insana dönme.
Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt ve Toplum Çalışma Grubu Başkanı Ayşegül Nas, Psikolog Türkan Bayram’a bir buket çiçek vererek sunumu nedeniyle teşekkür etti.