Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum ve bu durumun vatandaşa yansıması üzerine il başkanlığı binasında basın toplantısı düzenleyen Ömer Uçan, hükümetin gözünü vatandaşın cebinde kalan üç kuruşa diktiğini kaydetti. İl Başkanı Mevlüt Demir ve Gelecek Partisi Genel Başkan İletişim Danışmanı Gürsel Kaya’nın da bulunduğu toplantıda konuşan Ömer Uçan, “Halkın temel gıda maddesi ekmeğin 5 lira olduğu, üniversite öğrencilerinin yemekhanelerde açlığa mahkum edildiği, halkın bırakın ev sahibi olma hayalini, kirasını ödeyemediği bir zamandan geçiyoruz” dedi.
İNSANLARIN AKLIYLA OYNAMAYA BAŞLADILAR
“Birileri halka masal anlattıkça sanıyorlar ki halk da bunlara inanıyor. Aslında gerçekler ortada iken onlar konuştukça battıklarının farkında değiller” diyerek açıklamasına devam eden Ömer Uçan, “ En düşük emekli maaşını 3 bin 500 lira yaptıkları için gururlananlar, ev kiralarının en ucuz 5 bin lira olduğundan haberi yok gibi davranıyorlar. Asgari ücreti 5 bin 500 lira yaptık diye koltukları kabaranlar, elektriğe üst üste yaptıkları zamları çabuk unutuyor. Kaba taslak bir hesap yapacak olur isek; 5 bin 500 lira asgari ücretle çalışan vatandaş hadi evinde eskiden oturuyor diyelim ve 3 bin 500 lira kira ödüyor diyelim. Geriye kalan 2 bin lira. Elektrik, su, internet, cep telefonu faturalarına hadi kısa kısa bin lira ödese elinde bin lira kalıyor. İşe gidiş geliş yol parasına da 400 lira harcasa cepte kalır 600 lira. Çocuksuz bir çift günde 3 ekmek tüketse 450 lira eder. Yani sadece ekmek yiyecek hayatta kalmaya çalışacaklar. Bunlar artık insanların aklı ile oynamaya başladı” şeklinde konuştu.
BELKİ O ZAMAN GÖZLERİ DOYAR
Asgari ücret ile çalışıp ev geçindirmeye çalışanların Allah’ın yardımcı olması temennisinde bulunan Gelecek Partisi Antalya İl Başkanlığı Sosyal Politikalar Başkanı Ömer Uçan, “Şimdi, o asgari ücreti 5 bin 500 yaptıkları için böbürlenenlere soruyorum. Vatandaş elinde kalan 150 lira ile ne yapacak? Haaa o da yeter diyorlarsa isterlerse vatandaş o 150 lirayı da onlara versin. Belki o zaman gözleri doyar…” ifadelerini kullandı.
PAZAR ATIKLARI İLE KAZAN KAYNIYOR
Vatandaşların açlığa mahkum edilmiş durumda olduğunu kaydeden Ömer Uçan, “Pazara çıkamayan vatandaş akşam pazarın dağılmasını bekler duruma gelmiştir. Bekliyor ki çöpe atılacak olan ürünler çöpe gitmesin onların sofralarında yemeğe dönüşsün. Yani tencerede taş kaynatıp açlığa mahkum olmak yerine, en azından atılacak ürünleri toplayıp karınlarını doyurmaya çalışıyorlar. Vatandaşı bu duruma düşürenler utansın diyeceğim ama onların utanacak yüzleri yok ki” açıklamasında bulundu.
AÇ VE SOKAKTA KALAN ÖĞRENCİ BİZE ULAŞSIN
“Bizler Gelecek Partisi olarak 7/24 her zaman milletimizin emrindeyiz. Kimsenin açlığa mahkum edilmemesi için bizlere ulaşan vatandaşlarımıza karınca kararınca yetmeye çalışıyoruz” diyen Uçan, “Geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimiz üniversite yemekhanelerinde gram gram zeytin, peynir ve çeyrek ekmek alır oldu. Bir yandan gençlerimiz aç bırakırken diğer yandan aynı gençlerin derslerinde başarılı olup Türkiye’nin kurtuluşuna katkı koymasını nasıl bekliyorlar anlamıyoruz. Bu yüzden diyoruz ki “Bizim telefonlarımız 24 saat açık. En az 5 üniversite öğrencimiz olmak kaydı ile bizden yemek istedikleri anda yemekleri ayaklarına kadar gidecek.”
Biz geleceğimizi sağlam temellere oturtmak istediğimiz için aç ve açıkta kimse kalmasın diye çalışıyoruz. Barınma sorunu yaşayan öğrencilerimiz de bizlere rahatlıkla ulaşabilir” sözlerine yer verdi.
İNTİHARLAR, AİLE İÇİ ŞİDDET, İŞSİZLİK ARTIYOR
Ekonomideki zorlukların aile içinde şiddat başta olmak üzere pekçok etkeni tetiklediğine işaret eden Ömer Uçan, “İşsizlik oranı artmakta, intihar vakaları artmakta, boşanmalar artmakta, aile içi şiddet artmakta, kadın cinayetleri artmakta, cinnet getiren vatandaşların sayısı her geçen gün artmakta. Tüm bunlar yaşanırken hala birileri çıkıp pembe tablolar çiziyor ise işte orada bir sorun vardır. Aile toplumun temel direğidir. Çocukların ilk sosyalleşme süreci aile içinde gerçekleşir. Aile bireyleri arasındaki uyum ve dayanışma önce çocuklara, sosyal çevreye, nihayetinde sosyal barışa yansır. Aile içindeki olumsuzluklar, sadece o ailenin bireylerini değil sosyal çevrelerini de olumsuz etkiler. Bu nedenle ailenin yaşadığı sorunlarla başa çıkma becerisini geliştirmede aileye ve aile bireylerine odaklanan açık politikalar üretiyor ve teşvik ediyoruz. Kadın ile erkeğin birbirine rağmen değil, birbirine güç veren, birbirini destekleyen bireyler olarak yaşamın her alanında birlikte yol almalarını sağlayacak sosyal politikalar üretiyoruz” açıklamasında bulundu.
Uçan son olarak, “Sorunlar yumağı büyüdükçe büyüyor. Halkımız artık “Hadi onlara oy vermeyelim ama kime vereceğiz? Oy verecek yer mi var?” sorusunu sormaktan vazgeçmeli ve “Evet bu kez sorunlarımızı bunlar çözer” demelidir.
Sonuç olarak geleceğimizi birlikte yazmak mümkün. Yani geçmişi bir kenara bırakarak geleceğimizi birlikte planlamak mümkün” dedi.