İlk kitabı ‘Yürek Sızısı’ ile geniş bir kitleye ulaşan Emrah Üçöz, kitabın telif gelirlerini eşit eğitim hakkına ulaşamayan Aybala ve Burkaylar için bağışladığını belirtti.
Kamu çalışanı olan Emrah Üçöz, aynı zamanda başarılı bir yazar ve futbol saha komiseri. Çok yönlü kişiliğinin kitap yazma sürecine önemli katkısı olduğunu belirten Üçöz, gençlerin tarihlerini öğrenebilecekleri bir kitap yazdığını söyledi. Emrah Üçöz ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
1977 yılında Yozgat’ta doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Kayseri’de tamamladım. Daha sonra Anadaolu Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu’nu tamamladıktan sonra memuriyet hayatına başladım. Bu süreçte, Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdim. Şu anda İcra Dairesi’nde Müdür Yardımcısı olarak çalışıyorum. Evli ve 2 çocuk babasıyım.
Yazarlık tutkunuzu ilk ne zaman fark ettiniz?
Çocukluk yıllarında özellikle sözlü iletişimde sıkıntı yaşadığım dönemler olmuştu. O dönemde genelde insanlarla iletişimimi yazılı olarak sağlamaya başlamıştım. Arkadaşlarımla mektuplaşarak iletişim kuruyordum. Yazmayı çok sevdiğimi ve bu alandaki yeteneğimi ilk olarak o zaman fark ettim. Daha sonraki yıllarda bol bol okudum. Okuma ve araştırmayı ön plana çıkardıktan sonra, yaptığım iş de yazmak üzerine olunca bir kitap yazmaya karar verdim. Bunun sürecin sonunda ise ilk kitabım Yürek Sızısı’nı tamamladım ve okuyucuların beğenisine sundum.
Yürek Sızısı ilk kitabınız. Kitabın konusu ve sizi bu konuyu ele almaya iten nedir?
Okumak ve araştırma yapmak, benim en çok sevdiğim özelliklerimden birisi. Özellikle de Türk tarihi üzerine araştırmalar yapıyorum. Kitabın ana konusu da, 1235-1250 yılları arasında Anadolu Türkmenleri’nin yaşadığı siyasi, askeri, ekonomik ve sosyal sorunlar. Bu sorunları, Burkay ve Aybala karakterleri üzerinden romansı bir dille anlattım. Bu konuyu yazma sebebim ise, Türk tarihinde Anadolu Türkmenleri’ne yönelik araştırmaların tarihçiler tarafından biraz ihmal edildiğini düşünüyorum. Bu boşluğun bir şekilde doldurulması gerektiğini düşündüm ve bu düşüncenin sonucunda bu kitabı yazmaya karar verdim. Sadece tarih yazarak okuyucuları boğmak istemediğim için de romansı bir dil kullandım.
Kitabınız beklediğiniz ilgiyi gördü mü?
Yayın hayatına yeni atılan ve ilk romanını yayınlayan bir yazarım. Kitabımın konusunun çok iddialı olduğunu düşünüyorum. Beklediğimden daha çok ilgi var. Geri bildirimler genellikle olumlu yönde oluyor, okuyanlar kitabın akıcı bir dili olduğunu ve bilgilendiklerini söylüyor. Okuyucu sayısı olarak da iyi bir noktadayım. Kitabım beklediğimden daha büyük bir kitleye ulaştı. Bu noktada, yazım ve yayın sürecinde bana her zaman destek olan eşim Teknur Üçöz’e de teşekkür etmek istiyorum. Kitabımın başarısında kendisinin bana gösterdiği desteğin ve sabrın çok büyük etkisi olduğunu düşünüyorum.
Bu kitabı yazarken vermek istediğiniz mesaj neydi?
Ben özellikle Türk gençlerine, kendi tarihlerini kendilerinin okumasını tavsiye ediyorum. Maalesef bizim tarihimizi başkaları yazıyor, biz okuyoruz. Bu benim çok ağırıma gidiyor. Gençlerimiz bu kitabı okudukları zaman, bizim tarihimizde yaşanmış olayları ve özellikle devletin, kendi milletine yapmış olduğu hataları görecekler.
Önümüzdeki süreçte Yürek Sızısı’nın devamı gelecek mi?
Bu kitap, tasarımı, kurgusu ve karakterlerin oluşturulmasıyla 5 yıllık bir serüvenin sonucuydu. Serinin ikinci kitabını da yazacağım. Ancak serinin ikinci kitabından önce, günlük hayatta yaşanan bir dramı anlattığım başka bir kitabım var. O kitabın yazım aşaması bitti. Eğer editöryasını da tammalayabilirsem, önümüzdeki yılın sonunda o kitabı yayınlamayı düşünüyorum. Bu süreçte icra hukukunun uygulanmasına ilişkin kitaplar da yazıyorum. Okuyucularım, en kısa zamanda Yürek Sızısı serisinin ikinci kitabıyla da buluşacak.
Kitaptan elde ettiğiniz gelirleri herhangi bir kuruma bağışlamayı düşünüyor musunuz?
Kitabımı hiçbir maddi kaygıyla yazmadım. Tüm telif gelirlerini, eşit eğitim hakkına ulaşamayan Aybala ve Burkaylara bağışladım. Bundan sonraki süreçte elde edeceğim gelirleri de yine onlar için bağışlayacağım.