Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, yerel ve genel gündeme dair açıklamalarda bulundu. Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik eleştirilerin, Menderes Türel döneminden bugüne yaşanan sıkıntıların devamı olduğunu ifade eden Cengiz, sorunları azaltmak adına çalışmaların yapıldığını söyledi. İktidarın, vatandaşın feryadını duymak istemediğini belirten Cengiz, Millet İttifakı üzerinden siyaset yapmaya çalıştıklarını belirtti. Tüm örgütleriyle genel seçime hazır olduklarını ifade eden Nuri Cengiz, sandığın bir an önce milletin önüne gelmesi gerektiğini vurguladı.

YOL HARİTAMIZI BELİRLEDİK

Antalya’da düzenlenen “Büyük Örgüt Buluşması” ile ilgili bilgi veren CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, “CHP’nin tüm örgütlerinin katılımıyla birlikte Büyük Örgüt Buluşması gerçekleştirdik. Örgüt olarak bir araya gelerek, ülkenin içinde bulunduğu bu açmazdan çıkması noktasında sandığın bir an önce gelmesi talebimizi ve iktidara hazır olduğumuzu tüm kamuoyuyla paylaştık. Tüm örgütlerin bu motivasyona hazır hale gelmesi anlamında düzenlenen bir toplantıydı. Oldukça verimli geçti. Biz ülkenin tüm sorunlarına hakimiz. Sokaktaki vatandaşın derdini biliyoruz. Çıkış yolunu biliyoruz. Tüm bunları ahada nasıl anlatmamız gerektiğine yönelik yol haritamızı belirledik. Derinleşen yoksulluğun ortadan kaldırılması adına yapılacak projeleri konuştuk. Ancak asıl temel konu sandık güvenliği ve bununla ilgili yaptığımız çalışmalardı. Bu konudaki hazırlıklarımız yüzde 98 oranında tamamlandı. Önümüzdeki dönemde yüzde yüze ulaşacağız. Sayın Genel Başkan Yardımcımızın da ifade ettiği gibi; biz seçime hazırız. 973 ilçede, 81 ilde CHP örgütü olarak yarın sandığı getirseler, ‘Hayır’ demeyiz. Hangi seçim kanunuyla gelirlerse gelsinler, kesinlikle itirazımız olmaz. Bu buhran ve yoksulluk daha da derinleşmeden sandığın bir an önce gelmesini ve sorunun çözülmesini istiyoruz. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Antalya’da da seçime hazırız. Önümüzdeki süreçte demokrasi paydasında bir araya gelen 6 partiden oluşan demokrasi bloğu ile bu sıkıntıyı aşacak yapıyı daha da sıkılaştırarak yolumuza devam etmeyi planladık. 6 partiden oluşan demokrasi bloğunda genel merkezlerin yaptığı çalışmaların sonuçlarını, ortaya çıkan bildirileri biz de burada diğer siyasi partilerimizin il başkanlarıyla birlikte değerlendirerek kendi örgütlerimize anlatıyoruz. Yukarıdaki uyum, Antalya’da da aynı şekilde devam ediyor” dedi.

IMG_1682

SIKINTI OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM

Başkan Cengiz, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ndeki kadrolaşmayla ilgili zaman zaman gündeme gelen iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. İYİ Parti ile bir ıkıntı yaşamadıklarını dile getiren Cengiz, “İyi Parti’nin ve bizim tabanımızda zaman zaman Büyükşehir Belediyesi’ndeki kadrolaşmayla ilgili konuşuluyor. Ben İyi Parti kadrolarının yeterince temsil edilip edilmediğini değerlendirme durumunda değilim; ama genel sekreter yardımcıları, danışmanları var. Bu konuda bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. İyi Parti İl Başkanı ile yaptığımız görüşmelerde bu anlamda bir memnuniyetsizlik durumu gündeme gelmedi. Zaten temmuz ayında yayınlanan tasarruf genelgesi ile belediyenin yüksek sayıda eleman alma şansı yok. Asıl mesele, ülkemizdeki derinleşen işsizlik. Bunu belediyeler üzerinden çözme şansımız yok. Çünkü devlet denilen hiyerarşik yapıya baktığımız zaman, muhalefetin elinde sadece belediyeler var. Belediyelerin de kadroları dolu. Biz şunu biliyoruz; belediyelerimiz eleman alımı konusunda hakkaniyetli davranıyor. Büyükşehir Belediyesi, mevcut imkanlarla en verimli ve ihtiyaçların önceliklerine göre sırasıyla işlerini yürütüyor” diye konuştu.

ŞİRİNLİK YAPTIKLARINA BAKMAYIN

AK Parti’nin ulaşım ve trafik konusundaki eleştirilerine değinen Cengiz, “Bugünkü trafik sorunu, anlık ortaya çıkan bir sorun değil. Bundan üç sene önce iktidar partisinin kadroları Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni yönetiyordu. Trafik sorunu yine vardı. Bu, geçmişten gelen bir sorun. Pandemi alışkanlıklarımızı değiştirdi. Önlemlerden dolayı insanların büyük bölümü toplu taşıma yerine özel araçlarıyla seyahat etmeye başladı. Trafik sorununun asıl çözüm noktası, genel idare. Örneğin batı çevre yolunu hala birleştiremediler: Bunu biz mi yapacağız? Ulaşım esnafını rahatlatmak için pandemi döneminde sürekli yakıt desteği vererek ulaşım esnafını destekleyen biziz. İktidar partisinin kadroları, şu anda sokaktaki vatandaşın feryadını duymak istemedikleri Millet İttifakı belediyeleri üzerinden siyaset yapmaya çalışıyor. Ancak konuştukları her şeyin temelindeki sorun, yine iktidarın yanlış uygulamalarından kaynaklı. Vatandaşın kullandığı su faturalarındaki KDV oranını düşüren hükümet, elektrikteki vazgeçebileceği birçok kalemden vazgeçmemeyi sürdürürken, kalkıp burada belediyelerin su tarifeleri üzerinden siyaset yapmaları yanlış. Ulaşım esnafının ya da toplu taşıma kullanan vatandaşların taleplerinin belediyeler tarafından karşılanma şansı yok. Bundan çok yakın zamanda 7 lira civarında olan mazot, bugün 25 lira. Onun için biz mümkün olduğunca hem toplu taşıma esnafını hem de vatandaşları üzmeyecek bir yol bularak süreci götürüyoruz. Mecliste kalkıp da şirinlik yapıp ulaşım esnafının yanındaymış gibi görünmeye çalıştıklarına bakmayın. Öyle olsaydı bugün ulaşımda kullanılan akaryakıttaki KDV ve ÖTV’yi kaldırırlardı. Yapabiliyorlarsa buyursunlar, yapsınlar. Bundan kıskançlığımız olmaz. Bizim tek derdimiz, yurttaşımızın gerçekten insan onuruna yakışır bir yaşam standardına ulaşması” şeklinde konuştu.

IMG_1684

ÜRETİCİ DAYAK YİYOR

Tarımın desteklenmesinin şart olduğunu vurgulayan Cengiz, “Gıda krizi kapıda. Sen kendi çiftçinin desteklemezsen, ithalatla da çözme şansın yok. Geçmişte paramız vardı, ithal ediyorduk. Şimdi hem paramız yok hem de ithal etmek istesek bile alacağımız ürün yok. O nedenle bu ülkenin çiftçisini, bu ülkenin topraklarını yeniden üretime dahil etmek zorundayız. Tarımı ciddi anlamda desteklemek zorundayız. Tarım, dünyanın hiçbir yerinde desteksiz olma. Çok değişken koşullara bağlı. Dolayısıyla üretimin sürdürülebilir olmasi için üretenin kazanması lazım. Üretici bu ülkede, son yirmi yılda sürekli dayak yiyor. Üreticinin ürün hasadı yaptığı dönemde, güya tüketici ucuza tüketsin diye gümrük harçlarını sıfırlayıp ithalatın kapısını açarak ülke üreticisinin zarar etmesine sebep oluyoruz. Ondan sonra da üretici topraktan çekiliyor. Bugün 43 milyon dekar tarım arazisi ekim alanının dışında; ama bakıyorsunuz bir bakan geldi Sudan’dan kiraladı. Yeni gelen bakan kalkmış Güney Afrika’da bakir topraklardan bahsediyor. Sen kendi ülkendeki 43 milyon dekarı planlı bir şekilde üretime dahil etsen, ülkenin potansiyeli 85 milyona değil 300 milyona yetecek bir üretim yapabilir” ifadelerini kullandı.

SİYASETÇİNİN DİNLEMESİ GEREK

Aksu’da halkın kendisini dinleyecek siyasetçilere ihtiyacı olduğunu belirten Cengiz, “Aksu kırsal bir bölge. Bugün orada siyasetçinin çok fazla söyleyecek sözü olmaması lazım. Siyasetçinin bugün dinlemesi lazım. Vatandaş bunu istiyor. Bu anlamda orada bölge halkının cenazesinde, mevlüdünde, düğününde varsanız mutlu oluyor. Bu süreçte en doğru çalışma, bire bir çalışma. Biz de bunu öğütlüyoruz örgütlerimize. Kalabalık toplantılarda risk almamak adına, ‘İkişerli üçerli gruplar halinde ziyaretleri öne çıkarın’ diyoruz. Biz hazırlıklarımızı yaptık. Sadece startın verilip düdüğün çalmasını bekliyoruz. O anda müthiş bir ivmeyle enerjimizi stratejik kullanmak adına, bugün siyaseti daha çok dingin ve sakin bir şekilde yürütüyoruz. Ancak dediğim gibi; bir seçim dönemi olduğunda CHP her yerde ve bütün enerjisiyle sahada olacak” dedi.

YERELE DÖNÜK ÇALIŞMAMIZ YOK

Yerel seçime yönelik bir hazırlıkları olmadığını ifade eden Başkan Cengiz, şu şekilde konuştu: “Bizim öncelikli hedefimiz genel seçim. Bizden yerele dönük herhangi bir açıklama duymazsınız. Çünkü biz genel merkezimizden bir görüş çıkmadığı sürece kişisel görüş belirtmeyiz. Herkes aday adayıdır, çalışır çalışmaz; biz onunla ilgili bir yorum yapmayız. Ancak dediğim gibi, biz şu anda tüm örgütlere verdiğimiz motivasyonda ülkenin acil bir iktidar değişikliğine ihtiyacı olduğunu anlatıyoruz. Bunu referandum öncesinde de defalarca anlattık. Maç esnasında kural değiştirerek, mühürsüz oyların kabulünü sağlayarak bir şekilde yüzde 51.4 ile toplumun yarısının hayır dediği bir sisteme geçtik. Bu sistemin yürümeyeceği belliydi. Geldiğimiz noktada da yürümüyor. Yaşadığmıız buhranın temelinde yatan, bu yanlış yönetim sitemi. O yüzden biz enerjimizi asla bölmeden, parçalamadan tüm gücümüzle genel seçime odaklandık. Yerel seçimle ilgili hiçbir planlamamız, hesabımız, kitabımız olamaz”.

IMG_1704