Dün Antalya’da İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı, Seçim İşleri Başkanı ve Ankara Milletvekili Şenol Sunat, Genel İdare Kurulu Üyesi ve Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Burcu Akçaru ile Genel İdare Kurulu Üyesi ve Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Mustafa Tolga Öztürk; önce basınla bir araya geldi, ardından da partililere yönelik “Sandık ve Seçim Güvenliği Eğitimi” verdi.
Ben de salonda yerini alan gazeteciler arasındaydım. Toplantının basına açık bölümünde, Seçim İşleri Başkanı ve Ankara Milletvekili Şenol Sunat bir konuşma yaptı. İktidara yönelik eleştiriler içeren konuşmasının ardından, bir gazeteci arkadaşımız soru sormak için mikrofonu almak istedi. Bu sırada Şenol Sunat, bulunduğu makama ve makamın ağırlığına yakışmayacak bir üslupla, “Basını dışarı çıkardık mı? Basını dışarı alın!” şeklinde sert ifadeler kullandı.
Bu ifadeler üzerine salonu terk ettim.
Siyasetteki güç zehirlenmesinin en büyük örneklerinden birisini gördüm dün o salonda.
Belli bir makama gelince, “Ben oldum” tavırlarının, parti fark etmeksizin tüm siyasilerde karşılaşabileceğimiz bir tavır olduğunu iyice anlamış oldum.
Sayın Sunat pek farkında değilsiniz sanırım; ancak hatırlatmakta fayda var.
Biz gazeteciler, siyasiler ile halk arasında köprü vazifesi gören, siyasi partilerin etkinlik ve projelerini kamuoyuna aktaran kişileriz. Gücünü makamından değil, kaleminden alan bizler, hiçbir siyasinin “İşimiz bitti, hadi gidin” şeklinde konuşabileceği konumda olmadık, olmayız.
Siz siyasiler ise makamından değer alan değil, bulunduğu makama değer katan kişiler olmalısınız ki; güç zehirlenmesi yaşayarak esas görevlerinizi unutmayın.
Toplantıdan çıktıktan sonra öğrendim ki; yaşananlar bununla sınırlı değil.
Salonda sadece partililerin bulunduğu eğitim kısmına geçildiği sırada bir de “teşekkür” krizi yaşanıyor.
Şenol Sunat, Kepez ilçesinin sandık görevlisi ve müşahit listesini ilk önce tamamlayan ve teslim eden ilçe olduğunu ifade ederek, yeni İlçe Başkanı Mesut Emrah Yıldırımlar ve yönetimine teşekkür ediyor. Bu sırada salonda tepkiler yükseliyor. Eski yönetimde yer alan isimler, listeyi Mazlum Yücel’in başkanlığındaki yönetimin tamamlayıp hazır hale getirdiğini söylüyor. “Yeni başkan daha yönetimini oluşturamadı, sağa sola telefon ederek yönetime birilerini bulmaya çalışıyor. Listeyi nasıl tamamlasın? Esas Mazlum Başkan ve ekibi teşekkürü hak ediyor” şeklinde ifadelerle eleştiride bulunuyor. Şenol Sunat ise bunun üzerine geri adım atıyor ve “Bu süreçte kimin emeği geçtiyse hepsine teşekkür ediyoruz” diyerek olayı tatlıya bağlamaya çalışıyor.
Uzun zamandır İYİ Parti içerisinde çok ciddi görüş ayrılıklarına ve krizlere neden olay atama olayı, belli ki her platformda kendini göstermeye devam edecek. Atılan geri adımlarla “şimdilik” tatlıya bağlanan konuların, seçim dönemi yaklaştıkça çok daha ciddi tartışmalara yol açacağı aşikar.
“Antalya’da birinci parti olacağız” hedefiyle yola koyulan bir partinin, halka yönelik projeler yerine sürekli krizlerle gündeme gelmesini ise halkın takdirine bırakıyorum.
Yorum sizin.