GÜNDEM

Bu kararın kaynağı ucube saray rejimidir

CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen kararı eleştirerek, kararın hukuka göre değil, saray rejiminin diline göre yazıldığını söyledi.

CHP 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yaparak, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen 4 yıl 11 aylık hapis cezası ve siyaset yasağı kararına tepki gösterdi. Antalya’da açıklamayı okuyan CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz,  verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, millet adına verilmeyen bu kararın vicdan sahibi kalplerde hükümsüz olacağını söyledi.

SARAJ REJİMİ HAZIMSIZLIK YAŞIYOR

Verilen kararın hukuk üstünlüğünün rafa kaldırıldığının kanıtı olduğunu söyleyen Nuri Cengiz, “Ülkemiz, hukuk ve adaletin katledildiği karanlık, despotik bir dönemden geçiyor.
Tek adam rejimi tarafından yaratılan bu karanlık dönemde, İstanbul İl Başkanımız, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’na, Yargıtay tarafından verilen onama kararı, aynı zamanda Türkiye’de hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının ve en temel Anayasal hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığının kanıtıdır. Saray rejimi İstanbul başta olmak üzere, kaybettiği belediyelerin halen hazımsızlığını yaşıyor. Bu hazımsızlığın, yerel seçimlerden sonra, iktidarını kaybedeceği korkusuna dönüştüğünü görüyoruz, yaşıyoruz. Saray rejimi, iktidarını kaybedeceği korkusuyla toplumun her kesimindeki despotik baskılarını giderek artırıyor” dedi.

İKTİDARI KAYBETME KORKUSU

Kararın kaynağının hukuk olmadığını belirten Cengiz, “Ancak korkunun ecele çaresi yok. Çare millettir, demokrasidir, sandıktır. Ekonomiden dış politikaya, her alanda ülkemizi ekonomik ve siyasi uçuruma sürükleyen, halkla dalga geçen, gündelik popülist politikalarla varlığını çaresizce sürdürmeye çalışan Saray rejiminin iktidarını kaybetme korkusu, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’na verilen ceza ve siyaset yapma yasağı ile vücut buldu. O nedenle yasaların, bilimin, sanatın, insan haklarının rafa kaldırıldığı bu karanlık ortamda, 2019 yılındaki Ağır Ceza Mahkemesi kararına nasıl şaşırmadıysak, Yargıtay kararına da şaşırmadık. Çünkü biliyoruz ki, kamuoyu vicdanını yaralayan ve adalete olan güveni bir kez daha sorgulatan bu kararın kaynağı hukuk değil ucube Saray rejimidir” diye konuştu.

MAĞRUR DURUŞUMUZU SÜRDÜRECEĞİZ

Hukuksuzluğun karşısında dimdik duracaklarını ifade eden Cengiz, “Ülkemizde hukuk vesayet altındadır. Adalet yok edilmiş, anayasa rafa kaldırılmıştır. İstanbul İl Başkanımız, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen karar da, hukuk ve adalete göre değil, Sarayın vesayetçi rejiminin diliyle yazılmıştır. Bu karar, hukuksuz bir karardır. Millet adına verilmeyen bu karar, vicdan sahibi tüm kalplerde hükümsüz olacaktır. Bu hukuksuzluğun muhatabı sadece Canan Kaftancıoğlu değil, tüm Türkiye’dir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi ailesi olarak kökeni Kuvayı Milliye’ye dayanan büyük bir davanın evlatlarıyız. Bizim davamız demokrasi davasıdır; bizim davamız hak, hukuk ve adalet davasıdır; bizim davamız açlığa, yoksulluğa, haksızlığa karşı olanların davasıdır. Bu nedenle mücadelemiz bu ülkeyi aydınlığa çıkarma mücadelesidir. Mücadelemiz haktan, hukuktan, adaletten yana olanların mücadelesidir. Biz onlar gibi “mağdur edebiyatı” yapmayacağız, mağrur duruşumuzu, onurlu duruşumuzu sonuna kadar sürdüreceğiz. Her türlü hukuksuzluğun karşısında durduğumuz gibi, bunun karşısında da dimdik duracağız.
Bizler, Canan Kaftancıoğlu’nun yol arkadaşları olarak hukuksuz tüm kararları tanımadığımız gibi bu kararı da tanımayacağız” şeklinde konuştu.

HUKUKSUZLUĞA VE ADALETSİZLİĞE “DUR” DİYECEĞİZ

21 Mayıs’ta haksızlığa ‘dur’ diyeceklerini belirten Cengiz, şöyle konuştu: “Yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’nun uğradığı hukuksuzluk ortadan kalkıncaya kadar, adalet yeniden tesis edilene kadar durmayacağız, susmayacağız. Zulmün, zorbalığın hesabı soruluncaya kadar tüm demokratik direncimiz ve gücümüzle bu haksızlığın karşısında dimdik duracağız. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe 21 Mayıs’ta İstanbul’dan Maltepe’den, Sayın Genel Başkanımızın 25 günlük tarihi hak, hukuk, adalet yürüyüşünü noktaladığı o meydandan hep birlikte tek yürek tek ses olarak “dur” diyeceğiz. İstanbul’dan yükselen güçlü sesimizle ucube Saray rejiminin ülkemizi uçuruma sürükleyen yönetim anlayışına “dur” diyeceğiz. Sayın Genel Başkanımızın dediği gibi; ‘Hiç endişe etmeyin, zalimin zulmü karşısında asla geri adım atmayacağız. Yüreğimizle, aklımızla, mantığımızla ve halka duyduğumuz sevgiyle yolumuza devam edeceğiz. Adalet bu ülkeye ya gelecek ya gelecek. Canan yüreklidir, Canan cesurdur, Canan bizimdir, Canan Türkiye’dir’”.