Sizlere daha önce, futbolun arka plandaki kahramanları olan saha komiserlerinden bahsetmiştim.
Bugün ise futbol aşkıyla görev yapan bu kahramanların yaşadığı adaletsizliği anlatacağım.
Amatör futbol müsabakalarında; hakemler, gözlemciler, saha komiserleri, sağlık görevlileri ve belirli kategorilerle sınırlı olmak üzere temsilciler görev yapar.
Bu görevliler, talimatlarda belirtilen kurallar çerçevesinde işlerini yaparken, verdikleri emeğin karşılığında belirli bir ücret alır.
İşte adaletsizlik de burada başlıyor.
Bu yıl Türkiye Futbol Federasyonu, “saha komiserlerinin verdikleri emeğin karşılığı” adı altında elle tutulur bir yanı olmayan, komik bir ücret belirledi.
Bu futbol sezonunda; amatör futbol müsabakaları için görev yerlerine bir saat önce giden, zaman zaman sorumsuz yöneticiler nedeniyle işini vaktinde yapmakta zorlanan, bazı egolu antrenörlerin ve hakemlerin kaprisleriyle uğraşan, saygısız sporcuların hakaretlerine maruz kalan saha komiserleri için belirlenen maç ücreti 90 TL.
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik şartlar herkesin malumu.
Dışarıda bir su 5 TL, en ucuz yemek 50-60 TL. Yakıt fiyatları zaten hepimizin malumu. Toplu taşıma deseniz; Antalya, toplu taşıma ücretlerinin en yüksek olduğu şehirlerden birisi.
Kısacası; maça gitmek için evinden çıkan bir saha komiseri, alacağı ücretin en az yarısını, daha maçını bitirip eve dönerken harcamış olmak zorunda kalıyor.
Ve bunun karşılığında kendisinden zaman zaman görevi olmayan işleri de yapması bekleniyor.
Verilen emeğin karşılığı, hiçbir zaman alınmıyor.
“Daha çok emek verin; ama daha çok şey istemeyin” anlayışıyla belirlenen bu komik rakam, emek sömürüsüdür.
İyi niyeti suistimaldir.
İnsanları aptal yerine koymaktır.
Saha içerisinde köprü vazifesi gören saha komiserleri, futbolun en önemli paydaşlarından bir tanesidir.
Saha komiserlerini temsil eden kişi ve kurumlar, bu değerin farkında olmalı ve bu haksızlığa “dur” demek için verilmesi gereken tepkiyi en yüksek sesle dile getirmelidir.