Dalkavuk; “Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, huluskâr, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak, yaltak, yaltakçı, kemik yalayıcı, çanak yalayıcı, kılbaz” anlamlarına gelen bir sıfat.
Bilinen bir hikayeyle devam edelim…
"Kralın biri patlıcanı çok severmiş. Patlıcandan her bahsettiğinde, soytarısı iç geçirir Kralı tasdik edermiş. Kral, “Patlıcan dolma gerçekten mükemmel bir yemek” diye konuşsa, soytarı atılır ve “Evet, patlıcan dolmanın üzerine yemek tanımam” dermiş. Kral patlıcan musakkadan bahsetse Ah! Var mı patlıcan musakka gibi bir yemek'' diye söze başlarmış. Kral "Üç öğün patlıcan kızartma olsa yerim" dediğinde, "Bir ömür patlıcan kızartma yiyebilirim'' dermiş.
Zaman geçtikçe Kral patlıcandan bıkmış, nefret eder olmuş. "Bu patlıcan yemeğini nasıl yerler bilmem. Böyle tiksindirici bir yemek daha olamaz" demiş. Soytarı "Haklısınız kralım, millette ne mide var. Aslında tüm patlıcan yemeklerini yasaklamak lazım" demiş.
Soytarının daha önceki söylediklerini bilen bir kişi “Yahu! Daha düne kadar sen değil mliydin patlıcan yemeğini öve öve göklere çıkaran?” diye sorduğunda soytarı atılmış. 'Ben Kralın soytarısıyım, patlıcanın değil."
Günümüzde maalesef hayatın her alanında dalkavukların sayısı arttı. Vefası, duruşu karakteri olmayan bu insanlar; amaçlarına ulaşmak için, basamak olacağına inandıkları kişilere şirinlik yaparak çıkar sağlamayı marifet sayıyor. Hak etmedikleri mesleki sıfatların arkasına sığınıyor, bilgisizliklerini ve yeteneksizliklerini dalkavukluk yaparak saklamaya çalışıyor.
Peki bunlara prim veren makam sahiplerine ne demeli?
Dalkavukların bu kadar rahat ve kendinden emin şekilde dolaşmasının sebeplerinden biri de eleştiriye açık olmayan, sürekli övgü isteyen makam sahipleri değil mi?
Eksiklerini ve yanlışlarını duymak istemeyen bazıları; kendilerini sürekli pohpohlayan bu hayasızları toplumun karşısına sanki “kanaat önderi” gibi servis ediyor. Bunun sonucunda da ortaya “Al gülüm, ver gülüm” şeklinde çirkin bir ilişki çıkıyor.
Dalkavuklar bitmez.
Bu dalkavuklara prim veren makam sahipleri de bitmez.
Ancak dalkavukların çıkarları her an değişebilir.
Şu anda sürekli övdükleri makam sahiplerini, yarın yerden yere vurabilir.
Dalkavuk bu; bugün ak dediğine yarın kara demekten utanmaz.
Asıl mesele, makam sahiplerinin bugün “kanaat önderi” dedikleri kişiler tarafından altlarının oyulduğunu fark edince ne hale gelecekleri.
O nedenle kime güvendiğinize, kime prim verdiğinize dikkat etmekte fayda var.