Uzun zamandır beklenen 14 Mayıs seçimlerinde, Cumhurbaşkanlığı için sandıktan henüz bir isim çıkmadı. Muharrem İnce’nin çekilmesinin ardından üç adayın yarıştığı seçimde, kesin olmayan sonuçlara göre ilk turda hiçbir aday yüzde 50’yi geçemediği için seçim ikinci tura kaldı. İkinci tur, 28 Mayıs’ta yapılacak ve Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan ile Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu yarışacak. Kuşkusuz bu süreçte, Sinan Oğan’ın yüzde 5 bandında olan oyunun hangi adaya kayacağı da seçimin sonucu için belirleyici olacaktır.

Gelelim milletvekilliği seçimlerine.

Kesin olmayan sonuçlara göre, Antalya’yı temsil edecek vekiller belirlendi. Bu noktada, Antalya’da seçimin kazananının MHP olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Toplumda, ittifak ortağı AK Parti ile ayrı liste çıkaran MHP’nin alacağı oyun beklentilerin altında kalacağı yönünde bir görüş hakimdi. Ancak, bana kalırsa Antalya’daki en iyi milletvekili aday listesini çıkaran MHP, beklenmeyen bir yükselişle, Abdurrahman Başkan ve Hilmi Durgun’u Ankara’ya vekil olarak gönderecek.

Burada Hilmi Durgun faktörüne ayrıca değinmek istiyorum. Başarılı bir il başkanlığı döneminin ardından milletvekili adayı olan Hilmi Durgun, listeler açıklandığı günden itibaren çok sıkı bir çalışma içerisine girdi ve Antalya’da neredeyse çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmadı. Doğma büyüme Antalyalı olan ve Antalya’nın sorunlarını çok iyi bilen Durgun, bunu vatandaşa iyi anlattı ve MHP’nin aldığı oy oranına ciddi katkı sağladı. Bu noktada, milletvekili aday listelerinin önemi de bir kez daha ortaya çıktı.

Gelelim AK Parti’ye. 2018 Genel Seçimleri’ne göre AK Parti’nin oylarında yaklaşık 5 puanlık bir düşüş var. Bu düşüş, Cumhurbaşkanlığı seçimine de yansıdı ve AK Parti Antalya genelinde ikinci parti oldu. Önümüzdeki dönemde CHP ve AK Parti altışar vekille mecliste Antalya’yı temsil edecek. Bu süreçte, AK Parti’den kopan oyların Zafer Partisi ve Sinan Oğan etrafında birleştiğini düşünüyorum.

CHP’nin “barış, demokrasi, adalet” söylemlerinin Antalya’da karşılık bulduğunu görüyoruz. 2018’e göre oyunu arttıran CHP, bana kalırsa Antalya’daki en kötü vekil listelerinden birine sahip olmasına rağmen, meclise 6 milletvekili göndermeyi başardı. Tabi 6 vekilden ikisinin Gelecek Partisi ve Saadet Partisi kontenjanlarından olduğunu da unutmamak gerek.

Son olarak, seçimin en büyük kaybedeni olan İYİ Parti’ye değinmek istiyorum.

İYİ Parti, son dönemde defalarca dile getirdiğimiz üzere, seçim öncesinde çalışmalarıyla değil tartışmalarıyla gündeme gelen bir parti oldu. Özellikle ilçe kongrelerinde yaşanan tartışmalar ve partiden yaşanan kopmalar, bu sonucun ortaya çıkacağının habercisiydi. Seçime kısa bir süre kala Genel Başkan Meral Akşener’in masadan kalkma ve geri dönme süreciyle birlikte kararsız seçmen kitlesi de partiden uzaklaştı. Antalya özelinde ise parti üyelerinin büyük bir çoğunluğunun katılmadığı, şaibeli bir temayülle listeler belirlendi. Özellikle, “seçilebilecek sıra” dediğimiz ilk beşte yer alan bazı adayların, listedeki sıralamasını “parayla satın aldığı” yönünde birtakım iddialar ortaya atıldı. Durum böyle olunca, parti içerisindeki küskünlerin sayısı çoğunluk durumuna geldi ve İYİ Parti sandıkta umduğunu bulamadı. 2018 yılında yapılan seçimlerde üç milletvekili çıkaran İYİ Parti, bu seçimde iki milletvekili çıkardı. Sandıkta yaşanan bu başarısızlık, önümüzdeki süreçte il ve ilçelerdeki bazı makamlarda değişime yol açacak gibi duruyor.

CHP listelerinde yer alan Saadet Partili ve Gelecek Partili vekiller ile Yeşil Sol Parti’nin vekili de dahil olmak üzere, önümüzdeki dönemde Antalya’yı mecliste 7 partinin vekilleri temsil edecek. Umarım halk adına mecliste bulunacak olan vekiller, Antalya’nın sorunlarının çözümü noktasında başarılı bir performans sergiler ve kazanan Antalya olur.